Kar Tanelerinin Masal Defteri
Soğuk bir kış sabahı, ormanın beyaz sessizliğini meraklı bir telaş bozmuş. Karların ortasında kocaman, açık bir kitap duruyormuş! Üzerinde tek bir yazı bile yok, sayfalar bembeyazmış. Bunu gören tavşanlar, gözlerini kocaman açmışlar. “Bu kitap da nereden çıktı?” diye birbirlerine sormuşlar. İçlerinden biri, “Acaba içi neden boş? Belki bir sır saklıyordur!” diye heyecanla eklemiş.
Hemen kitabın çevresine toplanmışlar. Bir tanesi, sayfaların üzerine patisini koymuş, “Hadi ama, bir şeyler yazılsın!” diye seslenmiş. Fakat kitap öylece duruyormuş. O sırada siyah tüylü bir karga, kar tanelerini süzerek gelmiş ve kitabın üstüne konmuş. Kafasını eğip sayfalara bakmış, “Gak! Hiç yazı yok, acaba sihirli midir?” diye ötüp duruyormuş.
Biraz sonra ormanın sevimli sincapları dallardan aşağı süzülerek kitabın kenarına atlamışlar. Biri kitaba dokunmuş, diğeri tavşanlara dönüp, “Belki de bu kitap düşüncelerimizi yazıyor. İçine bakmak yerine hayal etmeliyiz!” demiş. Tavşanlar ve karga merakla sincaplara bakmış, “Haydi deneyelim!” diye hep bir ağızdan fısıldamışlar.
O anda, sayfalardan yumuşak bir ışık yükselmiş. Ağacın dalına asılı duran parıltılı kavanoz da sanki bu sihre eşlik edercesine daha parlak yanmaya başlamış. Kar taneleri masalın içine girer gibi süzülürken, sayfalarda yavaş yavaş görüntüler belirmiş. Tavşanlar neşe içinde birbirlerine sarılmış. Sayfaların üzerinde, bir karlar ülkesi masalı canlanıyormuş!
Tavşanlardan biri, “Ben minik bir kahraman olmak isterdim,” deyince, kitapta cesur bir tavşanın macerası belirmiş. Sincaplar, “Biz de büyülü ağaçlarda yaşamak isterdik!” deyince, dallardan oluşan kocaman bir saray görüntüsü oluşmuş. Karga, “Ben de gökyüzünde uçan bir prens olmak isterdim!” diye gaklamış; sayfalarda uçan karga prensin resmi belirmiş.
Karın ortasında, bu sihirli kitap her hayali bir masala dönüştürüyormuş. Hayvanlar, hayallerinin şekil almasını izledikçe mutluluktan zıplıyor, birbirlerine heyecanla sarılıyormuş. Fakat kitabın sayfaları ne kadar çok masal yazarsa yazsın, bir türlü dolmuyormuş. Sanki tüm hayallere yetecek kadar sonsuz bir boşluğu varmış.
Sonunda karga yüksekçe bir dala konmuş, “Bu kitap bizim kalplerimizdeki hikâyeleri yazıyor! Biz de onu korumalıyız,” demiş. Tavşanlar ve sincaplar başlarını sallayarak onaylamışlar. Herkes el birliğiyle, kitabı soğuk havadan korumak için çare aramış. Ağaç kovuğunun yanındaki sıcak bir yere taşıyıp üstüne de korunaklı dallar yerleştirmişler. Böylece kar fırtınası çıksa bile, kitap güvende kalacakmış.
Hayvanlar, geceleri bu kitabın etrafında toplanıp hayal kurmaya ve yeni masallar yaratmaya devam etmiş. Kimi zaman cesur bir şövalye tavşan, kimi zaman büyülü bir şato inşa eden sincaplar, kimi zaman da kanatlı bir kral olan karga belirmiş sayfalarda. Bazen kahkahalar yükselmiş, bazen de hüzünlü bir maceranın ardından iç çekmişler. Ama her masalın sonunda, kalplerindeki sevgi ve dayanışma hissiyle birbirlerine sarılmışlar.
Böylece karlarla kaplı orman, boş sayfaları hayallerle dolan sihirli bir kitap sayesinde yepyeni hikâyelerle renklendirilmiş. Tavşanlar, sincaplar ve karga anlamış ki, asıl masal kendi içlerinde başlıyor. Yeter ki paylaşmayı ve hayal kurmayı hiç bırakmasınlar. Kar taneleri dans ederken, ormanın her köşesine mutluluk dolu masallar yayılmış.
Ve o günden sonra, kar yağdıkça bu sihirli kitap aydınlanmış. Çünkü gerçek sihir, kalplerdeki hayallerin paylaşılmasıymış. Ormanın tüm sakinleri, bu büyülü kitabı ziyaret edip kendi öykülerini yazdırmaya devam etmiş. Kar taneleri altında açan masallar, kışın soğuğunu unutturacak kadar sıcacık ve sonsuz olmuş.
SON
Kullanıcılar bu masalı da beğendi: Çocuklara Masal