/* Masal Title */

image

Çizmeli Kedi'nin Maceraları

Bir zamanlar, küçük bir köyde üç kardeş yaşardı. Babaları, yaşlı bir değirmenci, vefat ettiğinde mirasını çocukları arasında paylaştırdı: en büyük oğluna değirmen, ortanca oğluna bir eşek ve en küçük oğluna ise sadece bir kedi düştü. En küçük kardeş, bu duruma üzülerek, "Ağabeylerim geçimlerini sağlayacak bir şeyler aldı, ama ben ne yapabilirim ki bu kediyle?" diye düşündü.

Ancak, bu sıradan gibi görünen kedi aslında oldukça akıllı ve konuşma yeteneğine sahipti. Kedi, genç adama:

— Efendim, bana bir çift çizme ve bir torba verin, size nasıl yardımcı olabileceğimi göstereyim, dedi.

Genç adam, kedinin isteğini yerine getirdi ve ona bir çift şık çizme ile bir torba verdi.

Çizmelerini giyen kedi, torbasını alarak ormana gitti. Torbasına taze sebzeler ve biraz da tahıl koyarak, tavşanların dikkatini çekti. Merakla torbaya yaklaşan bir tavşan içeri girdiğinde, kedi hızla torbanın ağzını kapattı ve tavşanı yakaladı. Ardından, doğruca saraya giderek, tavşanı kralın huzuruna çıkardı.

— Majesteleri, dedi kedi, Bu tavşanı efendim Marki de Carabas size hediye olarak gönderdi.

Kral, böyle cömert bir hediyeden memnun kaldı ve:

— Marki de Carabas'a teşekkürlerimi iletin, dedi.

Kedi, bu tür hediyeleri düzenli olarak krala sunmaya devam etti ve her seferinde efendisinin adını anarak onun itibarını artırdı. Bir gün, kedi efendisine:

— Efendim, hemen nehre gidip yıkanın, dedi.

Genç adam şaşırsa da kedisine güvendiği için dediğini yaptı.

Tam o sırada, kral ve güzel kızı nehir kenarında gezintiye çıkmışlardı. Kedi, hızla kralın yanına koşarak:

— Majesteleri! Efendim Marki de Carabas nehirde yıkanırken hırsızlar kıyafetlerini çaldı! diye bağırdı.

Kral, hemen hizmetkârlarına Marki'ye en güzel kıyafetleri getirmelerini emretti ve onu arabasına davet etti.

Yolda ilerlerken, kedi önden koşarak bir tarlaya ulaştı. Orada çalışan köylülere:

— Eğer kral buraya gelip bu tarlaların kime ait olduğunu sorarsa, 'Marki de Carabas'ındır' deyin, yoksa sizi paramparça ederler, dedi.

Köylüler korkuyla başlarını salladılar.

Gerçekten de, kral tarlalara geldiğinde kime ait olduğunu sordu ve köylüler hep bir ağızdan "Marki de Carabas'ındır," dediler. Kral, Marki'nin ne kadar zengin olduğunu düşünerek ona hayranlık duydu.

Sonunda, kedi büyük bir şatoya ulaştı. Bu şato, güçlü ve zengin bir devin malıydı. Kedi, devi zekâsıyla alt etmek için bir plan yaptı. Devin yanına giderek:

— Efendim, sizin istediğiniz her şeye dönüşebildiğinizi duydum. Mesela, kocaman bir aslana dönüşebilir misiniz? diye sordu.

Dev, gururla aslana dönüştü. Kedi korkmuş gibi yaparak:

— Peki ya küçücük bir fareye dönüşebilir misiniz? diye sordu.

Dev, bu isteği de yerine getirerek bir fareye dönüştü. Tam o anda, kedi fareyi yakalayıp yedi.

Kral ve Marki de Carabas şatoya vardıklarında, kedi onları kapıda karşıladı ve:

— Efendim, şato artık size ait, dedi.

Kral, Marki'nin serveti ve zekâsından çok etkilenerek kızını onunla evlendirdi. Böylece, çizmeli kedi sayesinde genç adam mutlu ve zengin bir yaşam sürdü.

SON

Masal Görseli
Kullanıcılar bu masalı da beğendi:

Çocuklara Masal