/* Masal Title */

Bal Yapmayı Öğrenen Ayı

Bir zamanlar, Gökkuşağı Ormanı'nın en sevimli köşesinde, Kuki adında meraklı bir ayı yaşardı. Kuki, koca kırmızı sırt çantasını takar, her sabah ormanın içinde dolaşır, yeni şeyler keşfetmeyi çok severdi. Ama bu sabah diğerlerinden farklıydı. Çünkü Kuki'nin elinde sarı kapaklı bir kitap vardı. Kitabın adı: "Bal Nasıl Yapılır?"

Evet, doğru duydunuz! Kuki artık sadece bal yemek istemiyordu, kendi balını yapmak istiyordu!

Kuki kitabı heyecanla açtı. İlk sayfada şunlar yazıyordu:

"Bal yapmak için önce dostlukla başla."

— Dostluk mu? dedi Kuki kafasını kaşıyarak.

Tam o sırada etrafına minik, sevimli arılar doluşmaya başladı. Onlar Gökkuşağı Arılarıydı. Her biri farklı renkte çizgiliydi; biri mavi-sarı, biri mor-yeşil, biri kırmızı-turuncu…

Arıların lideri Pırtık, Kuki'nin burnuna kondu ve gülümsedi:

— Kitabın ilk sayfasını okudun. Şimdi seninle bal yapma yolculuğuna çıkabiliriz!

Kuki heyecandan hopladı. Arılarla birlikte ormanın derinliklerine doğru yola çıktılar. Renkli çiçekler arasında zıplayarak, şarkılar söyleyerek ilerlediler.

İkinci sayfada yazan şuydu:

"Doğanın ritmini dinle, onunla birlikte dans et."

Bunu okuyan Kuki biraz şaşırdı. Ama arılar hemen havada bir dansa başladı. Vızıldayarak çiçekten çiçeğe süzülüyor, yaprakların arasından geçerken melodiler oluşturuyorlardı. Kuki de koca gövdesiyle, hafifçe dans etmeye başladı. Ayı gibi değil de sanki bir kelebek gibi kıvrakça hareket etti. Orman da bu dansa eşlik etti; çiçekler sallandı, rüzgar uğuldadı, kuşlar ötüştü.

Pırtık arının gülümsemesi daha da büyüdü:

— Artık doğanın kalbini duyabiliyorsun. Bu çok önemli bir adımdı!

Sonraki sayfada ise şunlar vardı:

"Gerçek bal, sevgiyle yapılır. İçine biraz da hayal katmayı unutma."

Bu cümle Kuki'nin kalbine dokundu. O an gözlerini kapadı ve hayal etti: Kocaman bir kavanoz dolusu altın sarısı bal, ormanın en mutlu gününde, tüm arkadaşlarıyla paylaşılıyor… Gülüşmeler, neşeyle uçuşan arılar, renkli çiçeklerin dansı… Gözlerini açtığında yüzünde kocaman bir tebessüm vardı.

Arılar, Kuki'nin içindeki sevgiyi hissetmişti. Hep birlikte çalışmaya başladılar. Kuki, çiçeklerin arasına yatıp onları incelerken, arılar çiçek özlerini topladı. Kuki arılara gölge yaptı, onlara su getirdi, şarkılar söyledi.

Günler geçti, ve sonunda Gökkuşağı Arıları Kuki'ye içinde altın gibi parlayan bir kavanoz verdiler. Üzerinde şunlar yazılıydı:

"Kuki'nin İlk Balı – Sevgiyle Hazırlandı"

Kuki, gözleri dolarak kavanozu kucakladı. İlk kaşığını aldığında, o tatlılık, o yumuşaklık… Kalbinin ta içini ısıttı.

— Bu... bu bir mucize! dedi Kuki.

Pırtık güldü:

— Hayır Kuki, bu sadece senin içindeki güzelliğin tadı!

O günden sonra Kuki, bal yapmakla kalmadı, ormanda "Bal Bahçesi" kurdu. Hem arılarla yaşadı hem de çocuklara bal yapmanın sadece çiçeklerle değil, sevgiyle, dostlukla ve hayalle olduğunu anlattı.

Ve eğer bir gün Gökkuşağı Ormanı'na yolunuz düşerse, çiçeklerin arasından bir vızıltı duyarsınız. Belki de Kuki hâlâ kitabını okuyordur; yeni tarifler, yeni dostluklar ve biraz daha hayal için…

SON